ascaridiosis
yaşam çemberleri çok karışık olan ve yawru köpeklerin anne karnında gebeliğin 42. gününden sonra fötüsun karaçigerine yerleşen parazitler bununda ötesinde anne sütündende bulaşmanın sürdüğü bir parazit enfeksiyonundan bahsedicez ,-toxocara canisten.
Toxocara canis
Bu parazit veteriner hekimliği açısından olduğu kadar insanlarda iç organ larva göçü (viseral larva migrans) yapması dolayısıyla insan sağlığını da yakından ilgilendirir.
Yayılışı:
Yurdumuz dahil dünyanın değişik ülkeleri
Morfoloji: Uzunlukları 6-10 cm kadar olup krem rengindedirler. Toxocara canis'in yumurtaları kahverengi, yuvarlak ve kalın kabuklu ve kabuğun üzeri tırtıklıdır.
toxocara canis yumurtası
ergin toxocara canis
Konak:
Köpek, tilki ve muhtemelen Canidae ailesindeki diğer türler
Erişkinler incebağırsaklara yerleşir.
Paratenik konak:
Değişik memeliler (özellikle fare ve ratlar), insan ve değişik kanatlılardır.
L2’ler paratenik konağın değişik organ ve dokularında bulunur.
Yaşam Çemberi:
Yaşam çemberi oldukça karmaşıktır. Hayvanların yaş ve cinsiyet durumlarına ve enfeksiyonun enfektif yumurta (L2 taşıyan) veya enfekte paratenik konakla (L2 taşıyan) oluşuna göre farklı seyreder.
Altı aylık ve daha büyük köpeklerde: Bu gruptaki hayvanlar için enfeksiyon kaynağını enfektif yumurtalar ve enfekte paratenik konaklar oluşturur. Hangi kaynaktan gelirse gelsin bağırsakta serbest kalan L2’ler bağırsak duvarını deler ve kan yoluyla önce karaciğere gider. Daha sonra parazitler gene kan yoluyla akciğer ve kalbe gelir. Kalbe gelen parazitler büyük dolaşımla bütün vücutta organ ve dokulara yayılır (Somatik göç) ve inhibisyona girerler. Bu gibi inhibe larvalar erkek köpeklerde bir süre sonra ölür. Gebe olmayan dişilerde ise bunlar hayvanın yaşamı boyunca canlı kalır. Köpek gebe kalırsa inhibe larvalar hayvanın gebelik hormonların etksi ile gebeliğin 42’inci gününden itibaren inhibisyondan çıkmaya başlarlar. İnhibisyondan çıkış belirli bir zaman periyodu içinde olur. İnhibe larvaların her gebelik döneminde bir kısmı inhibisyondan çıkar. Harekete geçen larvaların bir kısmı uterusu geçerek yavrunun karaciğerine yerleşir ve burada yavru doğuncaya kadar inhibe olarak kalırlar. Harekete geçen larvaların yavruya geçmeyen geri kalan kısmı annenin akciğerine gider ve orada gömlek değiştirerek L3 haline geçerler. Bu L3’ler iki yolu izler. Birinci yolda L3’lerin bir kısmı meme bezlerine giderler ve doğumdan başlayarak 35 gün süre ile sütle atılır. L3’lerin geri kalan kısmı ise ikinci yolu takip ederek bağırsaklara gider ve orada erişkin hale ulaşırlar. Bu gibi hayvanların dışkısında yumurtalara en erken doğumdan sonra 25’inci günde rastlanır. Bu parazitler uzun süre bağırsaktan atılmaz ve dışkılarıyla 9-108 gün süre ile yumurta çıkarmaya devam ederler.
Yeni doğan veya üç aylığa kadar olan köpeklerde: Bu gibi hayvanlarda enfeksiyonun kaynağını, anneden intrauterin geçen ve galaktojen yolla alınan larvalar ve yavruların annelerini süt emerken veya onu yalarken almış oldukları enfektif yumurtalar ve yavrunun et yemeye başlamasından sonra enfekte paratenik konaklar oluşturur.
1-İntrauterin enfeksiyon: Doğum öncesi yavrunun karaciğerinde bulanan larvalar (L2), yavru doğar doğmaz akciğerlere gider ve burada gömlek değiştirerek L3 olur. Doğumdan bir hafta sonra bunlar trakea-yutak yoluyla mideye gelir. Midede bir gömlek daha değiştirerek L4 olurlar. Parazitler doğumdan sonra 2’inci haftanın sonunda incebağırsaklarda erişkin hale geçerler. Yumurta yavrunun dışkısında en erken doğumdan sonra 3’üncü haftanın sonunda (21’inci gün) görülür.
2-Galaktojen enfeksiyon: Anneden süt emmeye başlayan yavrular doğumdan sonraki 35’inci güne kadar sütle atılan L3’lerle enfekte olurlar. Parazitlerin sütle alınmasından bir hafta sonra larvalar (L4) yavrunun incebağırsağında görülür ve erişkin hale geçerler. Dışkıda yumurtalar, sütle larvaların alınmasından 2 hafta sonra (14’üncü günde) görülür.
3-Yumurta enfeksiyonu: L2’ler yumurtayı bağırsakta terkeder. Bağırsak duvarını deler ve kan yoluyla önce karaciğere gider. Larvaların bir kısmı burada tutulur. Geri kalanı kan yoluyla akciğerlere gider. Burada gömlek değiştirir ve L3 olur. L3’lerin bir kısmı burada kalırken geri kalanı göçe devam ederek trakea-yutak yolunu izleyerek mideye gelirler. Midede bir gömlek daha değiştirerek L4 olurlar. Daha sonra incebağırsaklara gelirler ve erişkin hale geçerler (Trakeal göç). Yumurta enfeksiyonunda prepatent süre en erken 28 gündür.
4-Paratenik konak enfeksiyonu: Burada izlenen yol yumurta enfeksiyonunda olduğu gibidir. Yani trakeal göç sonucu erişkin parazitler oluşur.
Üç ile altı aylık arası köpeklerde: Bu grupta enfeksiyon kaynağı enfektif yumurtalar ve enfekte paratenik konaklardır. Bu yaş arası köpeklerde trakeal göç yaparak erişkin hale gelen larvaların sayısı yavaş yavaş azalırken somatik göçe yönelip inhibe olanların sayısı artar. Hayvanın yaşı altı aylığa ulaştığında larvaların tümü somatik göç sonucu inhibisyona girerler. Trakeal göç sonucu incebağırsakta erişkin hale gelen parazitler hayvanın yaşı üç ay olduktan sonra yavaş yavaş yavaş atılmaya başlar ve hayvan 6-8 aylık olduğunda bağırsaklarında parazit kalmaz.
Patojenez ve klinik belirtiler:
Erişkin parazitler bağırsaklarda genellikle az derecede reaksiyona neden olur. Hayvanda karın şişkinliği, gelişme bozukluğu, ishal gibi belirtiler ortaya çıkar. Bunlar bazen bağırsaklarda tıkanma ve delinmelere yol açabilirler, bu ise ölüme neden olabilir.
Bu parazitin asıl patojenik etkisi larvaların göçü sırasında görülür. Akciğerlerde göç eden larvalar pnöymoniye neden olurlar. Ağır enfeksiyonlarda öksürük, solunumun hızlanması ve burun akıntısı görülür. Hatta yeni doğan yavrular bu yüzden 2-3 hafta içinde ölebilirler. Larvaların bir kısmı ise beyne giderek fokal lezyonlar oluşturur. Bu da hayvanda sara benzeri sinirsel belirtilere (epileptik konvulziyonlara) yol açar. Ancak bu sinirsel belirtilere parazitlerin toksik metabolitlerinin de yol açtığı öne sürülmektedir.
Bu parazitlere karşı gelişen immun yanı ve vaskulit sonucu gözde anterior üveyit gelişebilir.
Epizootiyoloji:
Parazitin bulaşmasında üç önemli faktör vardır.
1-Dişi köpekler: Dişi köpekler bulaşmada esas kaynağı oluşturur. Bunlar vücutlarında bulunan inhibe larvalar her gebelik döneminde bir kısmı harekete geçerek intra uterin ve/veya galaktojen yolla yavruları enfekte eder.
2-Altı aylıktan küçük veya gebe köpekler: Bu gruptaki hayvanlar dışkılarıyla yumurta çıkarırlar. Parazitin biyotik potansiyeli çok yüksektir. Çok fazla sayıda yumurtlarlar(Bir dişi günde ortalama 200.000 yumurta.) Yumurtalar doğada ortalama iki haftada enfektif hale gelirler. Yumurtalar dış ortam şartlarına özellikle nemli, gölgelik ve bitki örtüsü fazla olan yerlerde çok uzun süre (Bir yıla kadar) canlılıklarını korurlar. Bunlar hem sonkonaklar ve hem de insan dahil diğer paratenik konaklar için sürekli enfeksiyon kaynağıdır.
3-Paratenik konaklar: Paratenik konakla oluşan enfeksiyon daha ziyade av köpekleri için söz konusudur.
Tanı:
Köpek yavrularında doğumun ilk iki haftası içinde görülen pnöymoni tablosu parazitten şüphe ettirir. Daha sonra flotasyon yöntemiyle dışkıda tipik yumurtaların görülmesi tanıyı doğrular.
Sağaltım:
Bağırsaktaki gelişmekte olan larvalara ve erişkin parazitlere karşı:
Piperazine bileşikleri (200 mg/kg),
Fenbendazole (50 mg/kg dozda üç gün süreyle)
Mebendazole (22 mg/kg dozda 3-5 gün süreyle)
Nitroscanate (50 mg/kg)
Albendazole (20 mg/kg dozda arka arkaya üç gün)
Ivermectin (0.2 mg/kg)
Moxidectin (0.2 mg/kg)
Milbemycine oxyme (0.25 mg/kg)
Selamectin(6 mg/kg)
Kontrol
Kontroldeki hedefler Ancylostoma caninum enfeksiyonundakine benzer.
Kontrolde yapılan uygulamalar:
1-Çevre hijyeninin düzeltilmesi: Dışkıda çok sayıda yumurta bulunur ve çevre çok kısa bir sürede ağır bir biçimde kontamine olur. Her ne kadar yumurtanın dış ortamda enfektif hale gelmesi yaklaşık 2 hafta sürerse de dışkıların günlük uzaklaştırılması ilerde temizliği zor olan ağır kontaminasyonun önüne geçer ve hem de diğer enfeksiyonları önlemede yardımcı olur. Toplanan dışkıların yakılması en iyi çözümdür.
2-Üç aylığa kadar köpek yavrularında: Bu yaş grubundaki köpek yavrularında intrauterin, galaktojen ve yumurta enfeksiyonları söz konusudur. Yavrular intrauterin bulaşma sonucu doğumdan 3 hafta sonra dışkılarıyla yumurta çıkarmakta ancak galaktojen bulaşmada bu süre iki haftaya inmektedir. Köpek doğduğu gün süt emerse iki haftanın sonunda yumurta çıkarmaya başlar. Galaktojen bulaşma doğumdan sonraki 35’inci güne kadar sürdüğünden sürekli reenfeksiyonlar sözkonusudur. Yavrunun 35’inci günde çıkan larvaları da aldığı var sayılırsa 35+14=49’uncu gün bağırsakta erişkin parazit oluşur. Bütün bunlar göz önüne alınarak intrauterin ve galaktojen bulaşma sonucu dışkıyla yumurta çıkışının engellenmesi için yeni doğan yavrular 14 günlük aralarladoğumdan sonra 2, 4, 6 ve 8’inci haftalarda ilaçlanmalıdır. Bu süreler içinde yapılan ilaçlamalar aynı zamanda yumurta enfeksiyonlarını da engellemektedir (Aşağı bak.).
3-Üç ile altı aylık arası köpek yavrularında: Bu yaş grubundaki köpeklerde yumurta enfeksiyonları söz konusudur. Bu enfeksiyonda larvaların trakeal göç geçirip bağırsaklara gelmesi 14 gün sürmekte ve dışkıda yumurtaya rastlanması ise 28’inci günde olmaktadır. Gıda ve su hijyeni açısından yumurta enfeksiyonlarının engellenemediği durumlarda 8’inci haftadan sonra hayvan altı aylık oluncaya kadar periyodik ilaçlama yapılmalıdır. Bu ilaçlamada esas etkisi bağırsaktaki parazitlere olan ilaçlar 2 haftada bir, hem bağırsaktaki ve hem de göç eden larvalara etki eden ilaçlar ise 4 haftada bir periyodik olarak kullanılmalıdır.
Yukarıdaki ilaçlama zamanları etki süresi kısa olan ilaçlar için geçerlidir. Kalıcı etkisi olan ilaçlarda bu sürelere ilacın hayvanda kalış süresi eklenir. Bu amaçla sağaltım konusunda belirtilen ilaçlar kullanılır.
4-Gebe ve laktasyondaki köpeklerin ilaçlanması: Bunun amacı
a-Yavruların intrauterin ve galaktojen enfeksiyonlarını engellemek ,
b-Annenin bağırsak enfeksyonunu ortadan kaldırarak dışkılarıyla yumurta çıkarmalarını engellemektir.
Hipobiyotik larvaların metabolizmaları minumum düzeydedir. Bu yüzden ilaçlar bunlara kolayca etki etmez. İlaçlar ancak larvalar inhibisyondan çıktıktan sonra etkisini gösterir. Larvaların inhibisyondan çıkışı gebeliğin 42’inci günden itibaren olmaktadır. İlaç larvaların harekete geçmeden kısa bir süre önce verilmeye başlanmalıdır. Aksi halde herekete geçen larvalar yavrunun karaciğerine gidip ihnhibe hale gelecekler ve ilaç etkili olamayacaktır. Bu yüzden ilaç anneye gebeliğin 40’ıncı gününde kullanılmalı ve bu süre geçirilmemelidir.. Unutulmaması gereken diğer bir husus da ilaçların aktif larvalara etki ettiğidir. Bu yüzden daha sonraki gebelikler için bu ilacın etkisi söz konusu değildir. İntrauterin ve galaktojen bulaşmayı engellemek için kullanılan ilaçlar şunlardır:
Fenbendazole: Dişi köpeklere gebeliği 40’ıncı gününden başlamak üzere doğumdan sonra 14’üncü güne kadar olan süre içinde her gün yüksek dozlarda (50 mg/kg) verilebilir.
Doramectin: Gebeliğin 40’ıncı gününde 1 mg/kg deri altı tek doz.
Annelerde laktasyon sırasında harekete geçmiş larvalardan bir kısmı bağırsaklara gider ve erişkin döneme ulaşarak yumurta çıkarmaya başlar. Bu gibi hayvanların doğumdan en erken 25 gün sonra dışkılarında yumurta görülmeye başlar. Bu yüzden annelerin doğum sonrası yumurta çıkırmalarının engellenmesi için pratikte yavrularla aynı zamanda ilaçlanır. Bu amaçla sağaltım konusunda belirtilen ilaçlar kullanılır.
veterinerokulu
13 Ocak 2012 Cuma
türkiyedeki koyun ırkları
SENTETİK KOYUN IRKLARI
Hazırlayan:İsmail ÇILDIR
Danışman: Prof. Dr. Mustafa TEKERLİ
KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİNİN EKONOMİK ÖNEMİ
Dünyada hayvansal üretim faaliyetleri arasında koyun yetiştiriciliği önemli bir yer tutar. Çeşitli ülkelerde, başka amaçlar için kullanılmayan mera ve otlaklar koyun yetiştiriciliği yolu ile uygun şekilde değerlendirilebilmektedir.
Koyunlar böyle alanlardaki doğal vejetasyonu, insanların beslenmesi için gerekli et ve süt gibi besin ürünlerine dönüştürür.
Ayrıca insanların yaşamaları için gerekli giyim eşyalarının yapımında kullanılan yapağı ve deri gibi ürünleri de üretir.
Dünyadaki mevcut koyunlardan yılda 6.1 milyon ton et
8.6 milyon ton süt üretilmektedir.
Bu üretim miktarları dünyadaki toplam et ve süt üretiminin sırasıyla %4 ve %2 sini oluşturur.
Koyunculuktan elde edilen canlı koyun, koyun ve kuzu eti, yapağı, deri gibi ürünler bazı ülkelerin önemli ihraç ürünleri arasında yer alır.
Örneğin, Yeni Zelanda’dan ihraç edilen kuzu eti, Avustralya’dan ihraç edilen merinos yapağı ,Afganistan’dan ihraç edilen astragan kürkler bu ülkelerin ekonomilerinin önemli gelirini oluşturur.
KOYUNUN EVCİLLEŞTİRİLMESİ VE KÖKENİ
Koyun ilk evcilleştirilen çiftlik hayvanlarından birisidir.
Mevcut bilgilere göre koyun Yakın Doğuda ve özellikle Akdeniz ‘in kuzey doğusundaki bölgede evcilleştirilmiştir.
Arkeolojik bilgiler, evcil koyunun bundan 10 750 yıl önce Kuzey Irak’ta, 9000 yıl önce Anadoluda ve 7000 yıl önce de Mısır’da mevcut olduğu gösterilmektedir.
KOYUNUN EVCİLLEŞTİRİLMESİ VE KÖKENİ
Dünya’da var olan evcil koyun ırklarının büyük çoğunluğunun Ovis mussimon(Muflon koyunu), Ovis orientalis vignei(Urial koyunu ) ve Ovis ammon(Argali koyunu) isimli yabani koyunlardan kök aldıkları kabul edilmektedir.
Bu yabani koyun ırklarının evcilleştirilmesinden sonra bazı evcil koyun ırkları elde edilmiş,bunlar daha sonra insan eliyle melezlemelere tabi tutularak başka koyun ırkları elde edilmiştir. Bu nedenle , bu gün dünyada var olan evcil koyun ırklarının hangisinin hangi yabani koyundan kök aldığını söylemek çoğunlukla mümkün değildir.
KOYUNUN EVCİLLEŞTİRİLMESİ VE KÖKENİ
Koyun, Omurgalılar (Vertebrata) grubunun,
Memeliler(Mammallia) sınıfına bağlı
Tırnaklılar (Ungulata) takımının,
Bovidae familyasına dahil olan ovis cinsine bağlı bir türdür.
Evcil koyunun tür adı Ovis Aries’dir.
Türkiye’deki sentetik koyun irklari
Türkiyede yetiştirilen sentetik koyun ırkları yüksek verimli kültür koyunları(Baba Hat) ve yerli koyun ırklarımız(Ana Hat) ile melezlemeleri sonucu elde edilmiştir.
Burada amaç kültür ırkının verimliliğininden yararlanıp eldeki sürülerimizin verimini artırıp, çevre şartlarına karşı direncini kullanmaktır.
Sonuç olarak melezleme ile oluşturulan yeni ırk çevre şartlarına dayanıklı ve yüksek verimli bir ırk olabilir.
Ayrıca bunlara ek olarak yerli ırklarımızın birbirleri arasında halk elinde melezlenerek yeni sentetik ırklarda oluşmuştur.
Melezleme çalışmaları ile elde edilen yeni ırkların ;
Heterosiz (Melez azmanlığı)
Üstün verimli ve bu özelliğini yavrularına aktarabilen bir ırk amaçlanır.
Türkiyedeki sentetik koyun irklari
RAMLIÇ
Ramlıç Eskişehir Çifteler devlet yetiştirme çiftliğinde oluşturulmuş melez bir ırktır.
Ramlıç Rambouillet X Dağlıç melezidir.
Burada Rambouilet baba hattı oluşturmaktadır. Dağlıç ise ana hattı oluşturmaktadır.
RAMLIÇ
Ramlıçlar oluşturulurken kullanılan Dağlıç anaçların kuyrukları kesilmiştir.
Bunun nedeni ince kuyruklu Rambouillet koçların kalın kuyruklu Dağlıç koyunları aşamamasıdır.
RAMLIÇ
Oluşturulan bu yeni ırk çevre şartlarına dayanıklı, yerli ırklarımıza göre et ve yapağı verimi açısından yüksek verimli bir ırktır.
Ramlıçlarda baş, bacak ve vücut beyaz renklidir. Erkekleri boynuzludur.
Yapağıları incedir.
RAMLIÇ Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 55-90
Laktasyon süt Verimi: 60 lt
Laktasyon Süresi: 150 gün
Bir batında kuzu sayısı:1.2
Kuzu doğum ağırlığı: 4-4.5 kg
Kirli yapağı: 2.5- 3 kg
Yapağı Kalitesi:60-64 S
Sütten Kesim Ağırlığı :30 kg
KARACABEY MERİNOSU
1935 yılında Bursa Karacabey harasına getirilen Alman Et merinosları ile Kıvırcık melezlemeye başlanmıştır.
Alman et merinosu X Kıvırcık melezlemesidir.
Burada çevirme melezlemesi yapılmıştır. 5’ci geri melezlemeden sonra tip sabitlenmiş ve de Karacabey Merinosu elde edilmiştir.
%95 Alman Et Merinosu %5 Kıvırcık melezidir.
Karacabey merinosunda vücut, baş ve ayaklar beyazdır.
Koçları boynuzlu dişileri boynuzsuzdur.
Yapağı ince ve bir örnektir.
Kuyruk ince ve uzundur.
Koyunlar yılın 9-10 ayı boyunca kızgınlık gösterirler.
Yılda 2 kuzu alımına uygundur.
KARACABEY MERİNOSU Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 60-90
Laktasyon süt Verimi: 70-80 lt
Laktasyon Süresi: 140 gün
Bir batında kuzu sayısı:1.5
Kuzu doğum ağırlığı: 4.5- 5 kg
Kirli yapağı: 3.9-4.5 kg
Temiz yapağı oranı: %48-54
pırlak
Dağlıç X kıvırcık melezlemesi ile ortaya çıkmıştır.
Renk beyazdır
Göz,ağız etrafında ve kulak uçlarında siyah lekelere rastlanır.
Kötü çevre şartları ve hastalıklara dayanıklıdır.
Eti lezzetlidir.
Erkekler yanlara doğru açılan güçlü spiral boynuzlara sahiptir. Dişiler genel olarak boynuzsuzdur.
Kulaklar yere paralel ve ileriye doğrudur.
Canlı ağırlık: 40-45 Kg
Süt verimi : 70-80 Lt
Laktasyon süresi:120 gün
Bir batımda kuzu verimi: 1.2-1.5
Kuzu doğum ağırlığı: 3.5-4 Kg
Yapağı verimi:2-2.5 Kg
Canlı ağırlık artışı :150g/gün
Tahirova
Ost Friz X Kıvırcık melezidir.
Ost frizin sütçülük özelliğini kullanıp kıvırcık ırkının ise çevre uyumunu kullanmayı amaçlar.
Ost friz genotipinin %75 civarında olduğu sanılmaktadır.
Tahirovalar da yüz bacaklar ve vücut beyaz ve ince yapağılıdır.
Tahirovalar genel sütçülük özelliği gösterirler.
Bacaklar yüksek, bacak yüz ve karın altında yapağı bulunmaz.
Dişiler boynuzsuzdur. Erkekler ise genellikle boynuzsuz fakat bazen boynuzlu variyeteleri mevcuttur.
Tahirova Verim Özellikleri
Canlı ağırlık : 55-65 kg
Laktasyon süresi : 180-210 gün.
Laktasyon süt verimi : 350-400 kg
Döl verimi : % 160-180
Bir batımda kuzu sayısı:2-2.2
Kirli yapağı verimi : 2,5-3 kg
MENEMEN
Ille de France X Tahirova melezidir.
Bu ırk genellikle Batı Anadolu bölümünde et ve yapağı açısından geliştirilmiştir.
Et kalitesi yüksek(Kıvırcık) hızlı gelişme özelliği olan (Ost Friz) vede yapağı açısından(İlle de France) kaliteli bir ırk oluşturulmuştur.
Erkek ve dişileri boynuzsuz ve beyaz yapağılıdır.
MENEMEN Verim Özellikleri
Canlı ağırlık : 60-70 kg (80-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 120 gün
Laktasyon süt verimi : 150 kg
Bir doğuma düşen ort. kuzu sayısı : 1.3-1.5
Yapağı verimi : 4-5 kg
Yapağı kalitesi : 56 S
Günlük canlı ağırlık artışı : 350-400 g
bafra
Sakız X Karayaka melezlemesi sonucu elde edilmiştir.
Bafra koyunu yüksek döl ve süt verimine sahip olup et kalitesi oldukça iyidir.
Vücutları beyaz yapağı ile örtülüdür.
Ağız, göz etrafı ve kulaklarda siyahlıklara rastlanır. Baş, karın altı ve bacaklar genellikle çıplaktır.
Kuyruk, dip kısmında az yağlı ince ve uzundur. Koçlar boynuzlu, koyunlar boynuzsuzdur
bafra Verim özellikleri:
Kirli gömlek ağırlığı : 2,2 Kg.dır.
Canlı ağırlık (koyunlar) : 60 Kg.
Canlı ağırlık (koçlar) : 70 Kg.
Laktasyon süt verimi : 40-45 Kg
Döl verimi : % 178
Bir batımda kuzu sayısı :1.8-2.2
Amasya Heriği
Akkaraman ve Morkaraman koyunlarının, Karayakakoçlarıyla melezlenmesiyle elde edilmiş yarım yağlı kuyruklu ve kaba yapağılı bir koyun tipidir.Dış yapı özellikleri Yapağısı genel olarak beyazdır, kahverengi-siyah olanlara da rastlanır.
Genel olarak erkekler boynuzlu dişiler boynuzsuzdur.
Düşük rakımlı tepelik alanlar ile düz arazilerde yetiştirilir. Sıcağa karşı duyarlı olup, yağışlı ve nemli hava şartlarına uyum sağlamıştır.
Amasya herigi
Canlı ağırlık: Erkek: 60-70 kg ; Dişi: 45-50 kg
Bir batında kuzu sayısı: 1.1
Kuzu doğum ağırlığı: Erkek: 3.5 kg ; Dişi: 3.3 kg
Yapağı verimi: 1.8 - 3.5 Kg
Sönmez
Batı Anadoluda yetiştirilen sütçü bir koyun ırkıdır.
Tahirova X Sakız melezidir.
Beyaz yapağılı bir ırktır.
Sürü yetiştiriciliğine uygundur.
Erkekler boynuzlu dişiler boynuzsuzdur.
Sönmez Verim Özellikleri:
Ortalama kuzu doğum ağırlığı: 3.5-4 kg
Sütten kesim ağırlığı: 17-18 kg
Canlı ağırlık : 60-65 kg (90-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 180-210 gün
Laktasyon süt verimi: 300-350 kg
Bir doğuma düşen ortalama kuzu sayısı : 1.64
İkizlik oranı : 70 %
Yapağı verimi : 2-3 kg
ASAF
Ost Friz X İvesi melezlemesi sonucu oluşturulmuştur.
Sütçü bir ırktır.
Batı ve İç Anadolu’da yetiştirilmektedir.
Yapağı rengi beyazdır.
Etçilik kabiliyeti iyi gelişmiştir.
ASAF Verim Özellikleri
Kuzu doğum ağırlığı : 4-5 kg
Canlı ağırlık : 60-70 kg (80-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 180-200 gün
Laktasyon süt verimi : 200-250 kg
İkiz doğum oranı : 25 %
Yapağı verimi : 4-5 kg
Yapağı kalitesi : 48-50 S
ACIPAYAM
Asaf, İvesi ve Dağlıç melezlemesi sonucu oluşturulmuştur.
Göller bölgesinde yoğun olarak yetiştirilmektedir.
Yapağı ve vücüt genellikle beyazdır.
Başta siyah benekler bulunabilir.
ACIPAYAM Verim Özellikleri
Canlı ağırlık : 60-65 kg (80-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 150-180 gün
Laktasyon süt verimi : 200-250 kg
Bir doğuma düşen ort. kuzu sayısı : 1.23-1.30
Yapağı verimi : 2-3 kg
Yapağı kalitesi : 48-50 S
TÜRKGELDİ
Genellikle ege bölgesinde yetiştirilen sütçü bir ırktır.
Tahirova X Kıvırcık melezlemesi sonucu oluşturulmuştur.
Yıl boyu kızgınlık gösterdiğinden yılda 2 doğuma elverişlidir.
Vücut tamamen beyaz yapağı ile örtülüdür.
TÜRKGELDİ Verim Özellikleri :
Kuzu doğum ağırlığı : 4-5 kg
Canlı ağırlık : 50-55 kg (70-90 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 140-180 gün
Laktasyon süt verimi : 75-150 kg
Bir doğuma düşen ort. kuzu sayısı : 1.51
İkizlik oranı : 45 %
Orta anadolu merinosu
1952’de Konya Harasında oluşturulmuştur.
Alman et Merinosları X Akkaraman melezlemesi sonucunda oluşturulmuştur.
Doğan melez kuzular kendi aralarında seleksiyona tabii tutulmuş ve tip sabitlemesi ile Orta Anadolu Merinosu elde edilmiştir.
%80 Alman Et Merinosu ve %20 Akkaraman genotipine sahiptir.
Orta anadolu merinosu
Koç ve koyunlarında boynuzdur.
Vücüt genellikle beyaz renktedir.
Kuyruk ince,yağsız ve uzundur.
Yüzün yan kısımları ve bacakların iç kısımları yapağı ile örtülü değildir.
Akkaraman ırkına göre daha iridir.
Orta anadolu merinosu Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 55-70
Laktasyon süt Verimi: 60 lt
Laktasyon Süresi: 150 gün
Bir batında kuzu sayısı:1.5
Kuzu doğum ağırlığı: 4-4.5 kg
Kirli yapağı: 3.6 kg
Lüle uzunluğu:7.5-8 cm
Temiz yapağı oranı: %54-58
Dünyadaki sentetik koyun irklari örnekleri
Columbia
Amerikada geliştirilen ilk koyun ırkıdır.
LincolnX Rambouillet melezlemesi sonucu oluşmuştur.
Etçi-yapağıcı özellikte bir ırktır.
Columbia Dişi ve erkekleri boynuzsuzdur.
Hızlı gelişim göstermektedir.
Vücüt beyaz renktedir.
Yüzü hariç tüm vücudu yapağı ile kaplıdır.
İri yapılı bir ırktır.
Columbia Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 70-130 kg
Kirli yapağı: 4.5-7.3 kg
Lüle uzunluğu:8.9-13 cm
Temiz yapağı oranı: %45-55
Yapağı kalitesi: 52-56 S
corriedale
Avusturya ve Yeni Zellanda da 1880 yılında melezlemesi yapılmıştır.
Lincoln X Avusturya merinosu melezlemesidir.
Etçi yapağıcı tipte bir ırk elde edilmiştir.
Yüz kulak ve ayaklar beyaz renkli kıllarla örtülüdür.
Geniş yuvarlak ve derin göğüslüdürler.
Koç ve koyunları boynuzsuzdur.
Sürü halinde güdülmeye uygundurlar
Ana koyunlar süt ve döl bakımından uygun kabul edilirler.
corriedale Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 60-120 kg
Yapağı kalitesi: 50-56 S
Kirli yapağı: 4.5-7 kg
Lüle uzunluğu:9-15 cm
Temiz yapağı oranı: %50-60
Targhee
1900 yılların başında Amerika’da geliştirilmiştir.
Rambouillet X lincoln X Corriedale ırkı koyunlar arasında yapılan melezleme calışmaları sonucu üretilmiştir.
Etçi yapağıcı bir ırktır.
Targhee
Renk genellikle beyazdır.
Fakat siyah ve kahverengi varyeteleri vardır.
İri yapılıdır.
Erkek ve dişileri boynuzsuzdur.
Zor kış şartlarına dayanıklıdır.
Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 55-130
Yapağı kalitesi: 58-60 S
Kirli yapağı: 4.5-6.3 kg
Lüle uzunluğu:7.5-11 cm
Temiz yapağı oranı: %50-55
dorper
Dorsethorn X Persianblackhead eşleştirilmesi ile oluşturulmuştur.
Genelde kafaları siyah vücudun geri kalanı beyazdır..
Yünleri kısa tiptir.
yılda iki kuzu almak için ideal bir ırktır.
Kuzu doğum agırlıkları : 1.5-2 Kg
12 aylık erişkin bir dorper 80-90 kg a ulaşır,erişkinleri 120-130 Kg a kadar ulaşabilir.
Shrophire
Southdown, Leicester ve Cotswold koyunlarından kan katılarak yapılan ıslah çalışmalarında sıkı bir seleksiyon uygulanarak devam edilmiş ve bu koyun ırkı oluşturulmuştur.
Shropshire koyunları et ve yapağı özelliklerini yeterli düzeyde aynı hayvan üzerinde toplayan bir ırk olarak kabul edilir.
Shrophire Verim özellikler:
Kirli yapağı :4-4.5 Kg
Ergin koyun canlı ağırlığı: 55-80 Kg
Ergin koç :80-110 Kg
Yapağı kalitesi : 50 – 56S
suffolk
Soutdown X Norfolk melezlenmesi ile gerçekleştirilmiştir.
En tanınmış ingiliz etçi ırklarından birisidir.
Baş ve ayaklar siyah yapağı beyazdır.
Orta incelikte bir yapağısı vardır.
Verim özellikleri
Canlı ağırlık : 75-80 Kg
Yapağı verimi : 3-3.5 Kg
Lüle uzunluğu : 6-8 cm
Yapağı kalitesi : 54-58 S
Bir batında kuzu sayısı :1.5
Border leicester
Leicester X Lincoln melezlenmesi sonucu oluşmuştur.
Renkleri beyazdır.
Kulaklar orta boyutta ve diktir.
Kısa kuyrukludur.
Yün oranı düşük ama kalitelidir.
Burunları dış bükeydir.
Erkek ve dişileride boynuzsuzdur.
Verim özellikleri
Canlı ağırlık : 100-120 Kg
Yapağı verimi :2.5-3 Kg
Yapağı kalitesi : 40-46 S
Bir batında kuzu sayısı :1.6-1.8
Teşekkürler......
Hazırlayan:İsmail ÇILDIR
Danışman: Prof. Dr. Mustafa TEKERLİ
KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİNİN EKONOMİK ÖNEMİ
Dünyada hayvansal üretim faaliyetleri arasında koyun yetiştiriciliği önemli bir yer tutar. Çeşitli ülkelerde, başka amaçlar için kullanılmayan mera ve otlaklar koyun yetiştiriciliği yolu ile uygun şekilde değerlendirilebilmektedir.
Koyunlar böyle alanlardaki doğal vejetasyonu, insanların beslenmesi için gerekli et ve süt gibi besin ürünlerine dönüştürür.
Ayrıca insanların yaşamaları için gerekli giyim eşyalarının yapımında kullanılan yapağı ve deri gibi ürünleri de üretir.
Dünyadaki mevcut koyunlardan yılda 6.1 milyon ton et
8.6 milyon ton süt üretilmektedir.
Bu üretim miktarları dünyadaki toplam et ve süt üretiminin sırasıyla %4 ve %2 sini oluşturur.
Koyunculuktan elde edilen canlı koyun, koyun ve kuzu eti, yapağı, deri gibi ürünler bazı ülkelerin önemli ihraç ürünleri arasında yer alır.
Örneğin, Yeni Zelanda’dan ihraç edilen kuzu eti, Avustralya’dan ihraç edilen merinos yapağı ,Afganistan’dan ihraç edilen astragan kürkler bu ülkelerin ekonomilerinin önemli gelirini oluşturur.
KOYUNUN EVCİLLEŞTİRİLMESİ VE KÖKENİ
Koyun ilk evcilleştirilen çiftlik hayvanlarından birisidir.
Mevcut bilgilere göre koyun Yakın Doğuda ve özellikle Akdeniz ‘in kuzey doğusundaki bölgede evcilleştirilmiştir.
Arkeolojik bilgiler, evcil koyunun bundan 10 750 yıl önce Kuzey Irak’ta, 9000 yıl önce Anadoluda ve 7000 yıl önce de Mısır’da mevcut olduğu gösterilmektedir.
KOYUNUN EVCİLLEŞTİRİLMESİ VE KÖKENİ
Dünya’da var olan evcil koyun ırklarının büyük çoğunluğunun Ovis mussimon(Muflon koyunu), Ovis orientalis vignei(Urial koyunu ) ve Ovis ammon(Argali koyunu) isimli yabani koyunlardan kök aldıkları kabul edilmektedir.
Bu yabani koyun ırklarının evcilleştirilmesinden sonra bazı evcil koyun ırkları elde edilmiş,bunlar daha sonra insan eliyle melezlemelere tabi tutularak başka koyun ırkları elde edilmiştir. Bu nedenle , bu gün dünyada var olan evcil koyun ırklarının hangisinin hangi yabani koyundan kök aldığını söylemek çoğunlukla mümkün değildir.
KOYUNUN EVCİLLEŞTİRİLMESİ VE KÖKENİ
Koyun, Omurgalılar (Vertebrata) grubunun,
Memeliler(Mammallia) sınıfına bağlı
Tırnaklılar (Ungulata) takımının,
Bovidae familyasına dahil olan ovis cinsine bağlı bir türdür.
Evcil koyunun tür adı Ovis Aries’dir.
Türkiye’deki sentetik koyun irklari
Türkiyede yetiştirilen sentetik koyun ırkları yüksek verimli kültür koyunları(Baba Hat) ve yerli koyun ırklarımız(Ana Hat) ile melezlemeleri sonucu elde edilmiştir.
Burada amaç kültür ırkının verimliliğininden yararlanıp eldeki sürülerimizin verimini artırıp, çevre şartlarına karşı direncini kullanmaktır.
Sonuç olarak melezleme ile oluşturulan yeni ırk çevre şartlarına dayanıklı ve yüksek verimli bir ırk olabilir.
Ayrıca bunlara ek olarak yerli ırklarımızın birbirleri arasında halk elinde melezlenerek yeni sentetik ırklarda oluşmuştur.
Melezleme çalışmaları ile elde edilen yeni ırkların ;
Heterosiz (Melez azmanlığı)
Üstün verimli ve bu özelliğini yavrularına aktarabilen bir ırk amaçlanır.
Türkiyedeki sentetik koyun irklari
RAMLIÇ
Ramlıç Eskişehir Çifteler devlet yetiştirme çiftliğinde oluşturulmuş melez bir ırktır.
Ramlıç Rambouillet X Dağlıç melezidir.
Burada Rambouilet baba hattı oluşturmaktadır. Dağlıç ise ana hattı oluşturmaktadır.
RAMLIÇ
Ramlıçlar oluşturulurken kullanılan Dağlıç anaçların kuyrukları kesilmiştir.
Bunun nedeni ince kuyruklu Rambouillet koçların kalın kuyruklu Dağlıç koyunları aşamamasıdır.
RAMLIÇ
ramlıç |
Ramlıçlarda baş, bacak ve vücut beyaz renklidir. Erkekleri boynuzludur.
Yapağıları incedir.
RAMLIÇ Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 55-90
Laktasyon süt Verimi: 60 lt
Laktasyon Süresi: 150 gün
Bir batında kuzu sayısı:1.2
Kuzu doğum ağırlığı: 4-4.5 kg
Kirli yapağı: 2.5- 3 kg
Yapağı Kalitesi:60-64 S
Sütten Kesim Ağırlığı :30 kg
KARACABEY MERİNOSU
karacabey merinosu |
1935 yılında Bursa Karacabey harasına getirilen Alman Et merinosları ile Kıvırcık melezlemeye başlanmıştır.
Alman et merinosu X Kıvırcık melezlemesidir.
Burada çevirme melezlemesi yapılmıştır. 5’ci geri melezlemeden sonra tip sabitlenmiş ve de Karacabey Merinosu elde edilmiştir.
%95 Alman Et Merinosu %5 Kıvırcık melezidir.
Karacabey merinosunda vücut, baş ve ayaklar beyazdır.
Koçları boynuzlu dişileri boynuzsuzdur.
Yapağı ince ve bir örnektir.
Kuyruk ince ve uzundur.
Koyunlar yılın 9-10 ayı boyunca kızgınlık gösterirler.
Yılda 2 kuzu alımına uygundur.
KARACABEY MERİNOSU Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 60-90
Laktasyon süt Verimi: 70-80 lt
Laktasyon Süresi: 140 gün
Bir batında kuzu sayısı:1.5
Kuzu doğum ağırlığı: 4.5- 5 kg
Kirli yapağı: 3.9-4.5 kg
Temiz yapağı oranı: %48-54
pırlak
pırlak |
Dağlıç X kıvırcık melezlemesi ile ortaya çıkmıştır.
Renk beyazdır
Göz,ağız etrafında ve kulak uçlarında siyah lekelere rastlanır.
Kötü çevre şartları ve hastalıklara dayanıklıdır.
Eti lezzetlidir.
Erkekler yanlara doğru açılan güçlü spiral boynuzlara sahiptir. Dişiler genel olarak boynuzsuzdur.
Kulaklar yere paralel ve ileriye doğrudur.
Canlı ağırlık: 40-45 Kg
Süt verimi : 70-80 Lt
Laktasyon süresi:120 gün
Bir batımda kuzu verimi: 1.2-1.5
Kuzu doğum ağırlığı: 3.5-4 Kg
Yapağı verimi:2-2.5 Kg
Canlı ağırlık artışı :150g/gün
Tahirova
tahirova |
Ost Friz X Kıvırcık melezidir.
Ost frizin sütçülük özelliğini kullanıp kıvırcık ırkının ise çevre uyumunu kullanmayı amaçlar.
Ost friz genotipinin %75 civarında olduğu sanılmaktadır.
Tahirovalar da yüz bacaklar ve vücut beyaz ve ince yapağılıdır.
Tahirovalar genel sütçülük özelliği gösterirler.
Bacaklar yüksek, bacak yüz ve karın altında yapağı bulunmaz.
Dişiler boynuzsuzdur. Erkekler ise genellikle boynuzsuz fakat bazen boynuzlu variyeteleri mevcuttur.
Tahirova Verim Özellikleri
Canlı ağırlık : 55-65 kg
Laktasyon süresi : 180-210 gün.
Laktasyon süt verimi : 350-400 kg
Döl verimi : % 160-180
Bir batımda kuzu sayısı:2-2.2
Kirli yapağı verimi : 2,5-3 kg
MENEMEN
menemen koyunu |
Ille de France X Tahirova melezidir.
Bu ırk genellikle Batı Anadolu bölümünde et ve yapağı açısından geliştirilmiştir.
Et kalitesi yüksek(Kıvırcık) hızlı gelişme özelliği olan (Ost Friz) vede yapağı açısından(İlle de France) kaliteli bir ırk oluşturulmuştur.
Erkek ve dişileri boynuzsuz ve beyaz yapağılıdır.
MENEMEN Verim Özellikleri
Canlı ağırlık : 60-70 kg (80-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 120 gün
Laktasyon süt verimi : 150 kg
Bir doğuma düşen ort. kuzu sayısı : 1.3-1.5
Yapağı verimi : 4-5 kg
Yapağı kalitesi : 56 S
Günlük canlı ağırlık artışı : 350-400 g
bafra
bafra |
Sakız X Karayaka melezlemesi sonucu elde edilmiştir.
Bafra koyunu yüksek döl ve süt verimine sahip olup et kalitesi oldukça iyidir.
Vücutları beyaz yapağı ile örtülüdür.
Ağız, göz etrafı ve kulaklarda siyahlıklara rastlanır. Baş, karın altı ve bacaklar genellikle çıplaktır.
Kuyruk, dip kısmında az yağlı ince ve uzundur. Koçlar boynuzlu, koyunlar boynuzsuzdur
bafra Verim özellikleri:
Kirli gömlek ağırlığı : 2,2 Kg.dır.
Canlı ağırlık (koyunlar) : 60 Kg.
Canlı ağırlık (koçlar) : 70 Kg.
Laktasyon süt verimi : 40-45 Kg
Döl verimi : % 178
Bir batımda kuzu sayısı :1.8-2.2
Amasya Heriği
amasta heriği |
Akkaraman ve Morkaraman koyunlarının, Karayakakoçlarıyla melezlenmesiyle elde edilmiş yarım yağlı kuyruklu ve kaba yapağılı bir koyun tipidir.Dış yapı özellikleri Yapağısı genel olarak beyazdır, kahverengi-siyah olanlara da rastlanır.
Genel olarak erkekler boynuzlu dişiler boynuzsuzdur.
Düşük rakımlı tepelik alanlar ile düz arazilerde yetiştirilir. Sıcağa karşı duyarlı olup, yağışlı ve nemli hava şartlarına uyum sağlamıştır.
Amasya herigi
Canlı ağırlık: Erkek: 60-70 kg ; Dişi: 45-50 kg
Bir batında kuzu sayısı: 1.1
Kuzu doğum ağırlığı: Erkek: 3.5 kg ; Dişi: 3.3 kg
Yapağı verimi: 1.8 - 3.5 Kg
Sönmez
sönmez koyunu |
Batı Anadoluda yetiştirilen sütçü bir koyun ırkıdır.
Tahirova X Sakız melezidir.
Beyaz yapağılı bir ırktır.
Sürü yetiştiriciliğine uygundur.
Erkekler boynuzlu dişiler boynuzsuzdur.
Sönmez Verim Özellikleri:
Ortalama kuzu doğum ağırlığı: 3.5-4 kg
Sütten kesim ağırlığı: 17-18 kg
Canlı ağırlık : 60-65 kg (90-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 180-210 gün
Laktasyon süt verimi: 300-350 kg
Bir doğuma düşen ortalama kuzu sayısı : 1.64
İkizlik oranı : 70 %
Yapağı verimi : 2-3 kg
ASAF
asaf koyun |
Ost Friz X İvesi melezlemesi sonucu oluşturulmuştur.
Sütçü bir ırktır.
Batı ve İç Anadolu’da yetiştirilmektedir.
Yapağı rengi beyazdır.
Etçilik kabiliyeti iyi gelişmiştir.
ASAF Verim Özellikleri
Kuzu doğum ağırlığı : 4-5 kg
Canlı ağırlık : 60-70 kg (80-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 180-200 gün
Laktasyon süt verimi : 200-250 kg
İkiz doğum oranı : 25 %
Yapağı verimi : 4-5 kg
Yapağı kalitesi : 48-50 S
ACIPAYAM
acıpayam koyunu |
Asaf, İvesi ve Dağlıç melezlemesi sonucu oluşturulmuştur.
Göller bölgesinde yoğun olarak yetiştirilmektedir.
Yapağı ve vücüt genellikle beyazdır.
Başta siyah benekler bulunabilir.
ACIPAYAM Verim Özellikleri
Canlı ağırlık : 60-65 kg (80-100 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 150-180 gün
Laktasyon süt verimi : 200-250 kg
Bir doğuma düşen ort. kuzu sayısı : 1.23-1.30
Yapağı verimi : 2-3 kg
Yapağı kalitesi : 48-50 S
TÜRKGELDİ
Genellikle ege bölgesinde yetiştirilen sütçü bir ırktır.
Tahirova X Kıvırcık melezlemesi sonucu oluşturulmuştur.
Yıl boyu kızgınlık gösterdiğinden yılda 2 doğuma elverişlidir.
Vücut tamamen beyaz yapağı ile örtülüdür.
TÜRKGELDİ Verim Özellikleri :
Kuzu doğum ağırlığı : 4-5 kg
Canlı ağırlık : 50-55 kg (70-90 kg erkekler)
Laktasyon periyodu : 140-180 gün
Laktasyon süt verimi : 75-150 kg
Bir doğuma düşen ort. kuzu sayısı : 1.51
İkizlik oranı : 45 %
Orta anadolu merinosu
orta anadolu merinosu |
1952’de Konya Harasında oluşturulmuştur.
Alman et Merinosları X Akkaraman melezlemesi sonucunda oluşturulmuştur.
Doğan melez kuzular kendi aralarında seleksiyona tabii tutulmuş ve tip sabitlemesi ile Orta Anadolu Merinosu elde edilmiştir.
%80 Alman Et Merinosu ve %20 Akkaraman genotipine sahiptir.
Orta anadolu merinosu
Koç ve koyunlarında boynuzdur.
Vücüt genellikle beyaz renktedir.
Kuyruk ince,yağsız ve uzundur.
Yüzün yan kısımları ve bacakların iç kısımları yapağı ile örtülü değildir.
Akkaraman ırkına göre daha iridir.
Orta anadolu merinosu Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 55-70
Laktasyon süt Verimi: 60 lt
Laktasyon Süresi: 150 gün
Bir batında kuzu sayısı:1.5
Kuzu doğum ağırlığı: 4-4.5 kg
Kirli yapağı: 3.6 kg
Lüle uzunluğu:7.5-8 cm
Temiz yapağı oranı: %54-58
Dünyadaki sentetik koyun irklari örnekleri
Columbia
Amerikada geliştirilen ilk koyun ırkıdır.
LincolnX Rambouillet melezlemesi sonucu oluşmuştur.
Etçi-yapağıcı özellikte bir ırktır.
Columbia Dişi ve erkekleri boynuzsuzdur.
Hızlı gelişim göstermektedir.
Vücüt beyaz renktedir.
Yüzü hariç tüm vücudu yapağı ile kaplıdır.
İri yapılı bir ırktır.
Columbia Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 70-130 kg
Kirli yapağı: 4.5-7.3 kg
Lüle uzunluğu:8.9-13 cm
Temiz yapağı oranı: %45-55
Yapağı kalitesi: 52-56 S
corriedale
Avusturya ve Yeni Zellanda da 1880 yılında melezlemesi yapılmıştır.
Lincoln X Avusturya merinosu melezlemesidir.
Etçi yapağıcı tipte bir ırk elde edilmiştir.
Yüz kulak ve ayaklar beyaz renkli kıllarla örtülüdür.
Geniş yuvarlak ve derin göğüslüdürler.
Koç ve koyunları boynuzsuzdur.
Sürü halinde güdülmeye uygundurlar
Ana koyunlar süt ve döl bakımından uygun kabul edilirler.
corriedale Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 60-120 kg
Yapağı kalitesi: 50-56 S
Kirli yapağı: 4.5-7 kg
Lüle uzunluğu:9-15 cm
Temiz yapağı oranı: %50-60
Targhee
1900 yılların başında Amerika’da geliştirilmiştir.
Rambouillet X lincoln X Corriedale ırkı koyunlar arasında yapılan melezleme calışmaları sonucu üretilmiştir.
Etçi yapağıcı bir ırktır.
Targhee
Renk genellikle beyazdır.
Fakat siyah ve kahverengi varyeteleri vardır.
İri yapılıdır.
Erkek ve dişileri boynuzsuzdur.
Zor kış şartlarına dayanıklıdır.
Verim Özellikleri
Canlı Ağırlık: 55-130
Yapağı kalitesi: 58-60 S
Kirli yapağı: 4.5-6.3 kg
Lüle uzunluğu:7.5-11 cm
Temiz yapağı oranı: %50-55
dorper
Dorsethorn X Persianblackhead eşleştirilmesi ile oluşturulmuştur.
Genelde kafaları siyah vücudun geri kalanı beyazdır..
Yünleri kısa tiptir.
yılda iki kuzu almak için ideal bir ırktır.
Kuzu doğum agırlıkları : 1.5-2 Kg
12 aylık erişkin bir dorper 80-90 kg a ulaşır,erişkinleri 120-130 Kg a kadar ulaşabilir.
Shrophire
Southdown, Leicester ve Cotswold koyunlarından kan katılarak yapılan ıslah çalışmalarında sıkı bir seleksiyon uygulanarak devam edilmiş ve bu koyun ırkı oluşturulmuştur.
Shropshire koyunları et ve yapağı özelliklerini yeterli düzeyde aynı hayvan üzerinde toplayan bir ırk olarak kabul edilir.
Shrophire Verim özellikler:
Kirli yapağı :4-4.5 Kg
Ergin koyun canlı ağırlığı: 55-80 Kg
Ergin koç :80-110 Kg
Yapağı kalitesi : 50 – 56S
suffolk
Soutdown X Norfolk melezlenmesi ile gerçekleştirilmiştir.
En tanınmış ingiliz etçi ırklarından birisidir.
Baş ve ayaklar siyah yapağı beyazdır.
Orta incelikte bir yapağısı vardır.
Verim özellikleri
Canlı ağırlık : 75-80 Kg
Yapağı verimi : 3-3.5 Kg
Lüle uzunluğu : 6-8 cm
Yapağı kalitesi : 54-58 S
Bir batında kuzu sayısı :1.5
Border leicester
Leicester X Lincoln melezlenmesi sonucu oluşmuştur.
Renkleri beyazdır.
Kulaklar orta boyutta ve diktir.
Kısa kuyrukludur.
Yün oranı düşük ama kalitelidir.
Burunları dış bükeydir.
Erkek ve dişileride boynuzsuzdur.
Verim özellikleri
Canlı ağırlık : 100-120 Kg
Yapağı verimi :2.5-3 Kg
Yapağı kalitesi : 40-46 S
Bir batında kuzu sayısı :1.6-1.8
Teşekkürler......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)